Damar Kasılması Belirtileri ve Tedavisi

Damar Kasılması

Damar kasılması, atardamar duvarlarında meydana gelen sertleşme ve damarların esnekliğini kaybetmesi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Bu durum, tıbbi literatürde ateroskleroz veya damar sertliği olarak adlandırılır. Damar kasılması, erkekleri kadınlara oranla daha fazla etkiler. Beyin kanaması, kalp enfarktüsü, beyin trombozu gibi ciddi durumların ana etkenlerinden biridir. Ayrıca, bacaklarda kangren oluşumu da önemli bir komplikasyon olarak karşımıza çıkar. Bu tür durumlara yol açmadığında, özgün bir belirtiye sahip değildir.

Damar kasılmasının nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, en fazla orta ve büyük atardamarlarda rastlanır. Normalde esnek yapıda olan atardamar çeperleri, içinden geçen kanın miktarına göre genişleyebilir veya daralabilir. Bu özellik, atardamarlara kan dolaşımındaki kan miktarını düzenleme olanağı sağlar. Ancak damar kasılması oluştuğunda, atardamar duvarları sert bağ dokularıyla kaplanır ve esneklik kaybolur. Bu durumu, damarda içeriye doğru büyüyen oluşumlar ve aterom plakları takip eder. Böylece damarların boşluğunda daralma meydana gelir ve içinden geçen kan miktarı azalır. Daralma arttıkça damar tıkanıklığı sorunu ortaya çıkar.

Damar Kasılmasının Nedenleri

Damar kasılmasının oluşma nedenleri konusunda çeşitli varsayımlar ortaya atılmıştır. Bu varsayımların arasında iki tanesi daha fazla dikkate alınır:

İlk varsayım, damar kasılmasının sebebi olarak yağların sorumlu tutulmasıdır. Üç katmandan meydana gelen atardamarlarda, iç katmanda bir kat hücre, ortadaki katmanda kas dokusu ve altında elastik bağ dokusu bulunur. Yağlar, damar basıncı tarafından iç katmana doğru gönderilir. Normalde yağlar, atardamar duvarından lenf dolaşımına gider.
İkinci varsayımda ise bu rahatsızlığın başlamasına neden olan süreç farklıdır. Damar kasılmasını başlatan sebep, damar duvarında bulunan lezyondan kaynaklanan pıhtılaşma olayıdır.

Damar Kasılmasının Belirtileri

Damar kasılmasının kendine özgü belirtileri yoktur. Ortaya çıkan belirtiler, damardaki lezyonların belirgin hale gelmesiyle belli olur. Sadece %5-10 vakada klinik belirtiler görülür. Belirtiler, damarda lezyonun bulunduğu yere göre değişiklik gösterir. Çünkü dokulara yeteri kadar oksijen gitmemekte ve bölgedeki kan dolaşımı kısıtlanmaktadır:

Beyinde damar kasılması meydana gelirse, görmede ve konuşmada problemler, yer ve zaman kavramlarında bozukluk, hafıza kaybı, kol ve bacaklarda ani güç kaybı ortaya çıkarak beyin trombozu meydana gelir.
Kalbi etkilediğinde, oksijen azlığından dolayı kalp kasılması zayıflar. Bu durum, kalpte ritim bozukluğuna, koroner damar lezyonlarına sebep olarak miyokart enfarktüsü gelişir.
Bacaklarda damar kasılması meydana gelirse, kramplar, ciltte kalınlaşma, ağrı, renk koyulaşması gibi sorunlar kangrene kadar ilerleyebilir.
Böbrekleri etkileyen damar kasılması, küçük damarları da etkilerse oldukça tehlikeli durumlara yol açabilir.

Damar Kasılmasının Tedavisi

Damar kasılmasının neden kaynaklandığı tam olarak bilinmediği için, bu duruma özel tedavi seçenekleri yoktur. Ancak en önemli tedbir, kişinin doktorun beslenme önerilerine uymasıdır. Kabul edilen varsayıma dayanarak, aşırı yağlı beslenmenin damar kasılması üzerinde etkili olduğu söylenebilir. Bu tür besinleri tüketmekten kaçınarak, damarlarda oluşan fazla yağ birikimine engel olmak mümkündür.

Bunun yanı sıra, kolesterol ilaçları ve pıhtı çözücü ilaç tedavisi kullanılabilir. Gerekli durumlarda damar kasılması sorunu meydana gelen damarın bu bölgesinin by-pass ameliyatı ile değiştirilmesi sağlanabilir.

Sonuç olarak, damar kasılması ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. Bu nedenle, sağlıklı beslenme ve düzenli doktor kontrolleri, bu rahatsızlığın önlenmesinde önemli bir rol oynar.